RİSALE-İ NUR FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
RİSALE-İ NUR FORUM

HOŞGELDİNİZ
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapRisale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz I_icon_mini_registerRisale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz I_icon_mini_login

 

 Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Misafir
Misafir
Anonymous



Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePtsi Ekim 20, 2008 9:07 pm

Lozan'da Türk murahhas heyeti başkanı bulunan ve henüz hakikî kasıtları anlayamayan İsmet Paşa, bir aralık bütün Hıristiyan emellerinin Türkiye'yi mazisindeki ruh ve mukaddesat kökünden ayırmak olduğunu sezdiği halde, şu gizli ivaz ve teminatı veriyor ve diyor ki:

"Eskiden beri kökleşmiş ve köhne engellerden, yani an'ane-i İslâmiyetten kurtulmak hususunda besledikleri-yâni İsmet'in beslediği-azmin, inkâr edilmez delilidir."

Harfi harfine iktibas ettiğimiz bu sözlerle, Türk baş murahhasının, yâni İsmet'in, eskiden kökleşmiş ve köhne olmuş engellerden kurtulmak hususunda Türk milletine beslediği kat'î azimle ne kasdettiğini ve bunu hangi maksat altında İslâmiyet düşmanlarına ivaz diye takdim ettiğini sormak lâzımdır.

Konferansın birinci defasında Türk baş murahhası, bizzat karar vermek vaziyetinde olmadığı ve büyüğüne, yani Mustafa Kemal'e bildirmek zorunda olduğu için, memlekete dönüyor; kendisini Haydarpaşa'dan Ankara'ya götüren tren ve devlet reisini (Mustafa Kemal) İzmir'den Ankara'ya götüren trenle Eskişehir'de buluşuyor. Bir arada ve baş başa seyahat... Sonra Ankara gizli meclis toplantıları_ Fakat esas meselelerde daima baş başa. Mustafa Kemal ile İsmet beraber içtimaları ve karar: "Din öldürülecektir."

Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarasında, "Türklerin istiklâlini niçin tanıdınız?" diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon'un verdiği cevap:

"İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları, mâneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz.

Yani Mustafa Kemal ve İsmet'in verdikleri karar, Türk milletini İslâmiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır."

Artık bunun üzerine her şey apaçık anlaşılıyor, değil mi?(Emirdağ lahikası sh.24.)



“…bizi ezmek isteyen gizli kuvvete dalkavukluk etmek gibi tedbirleri yapanların zarardan başka hiçbir menfaatleri yoktur. Sizi temin ederim, eğer bilseydim ki benden teberri etmekle kurtulacaksınız, beni tahkir ve ihanet ve gıybet etmeye izin verip helâl ederdim. Fakat, bizi ezmek isteyen gizli kuvvet sizi biliyor, aldanmıyor; za'fınızdan, teberrînizden cesaret alır, daha ziyade ezer.”(tarihçe-i hayat sh.431)





Bununla alakalı kısımlardan birkaç kısa parçalardan bazı cüz-i numuneleri aynen şöyledir:

“bütün mekteplerde ve dairelerde ve halkta, o ölmüş dehşetli adamın muhabbeti telkin ediliyor. Bu hal ise, âlem-i İslâma ve istikbale pek elîm ve acı bir tesiri olacaktı. Şimdi ihtiyarımızın haricinde, onun mahiyeti ne olduğunu, en başta ve en ziyade alâkadar ve en son ondan vazgeçecek adamların ellerine kat'î hüccetler gösteren ve ispat eden Risale-i Nur geçmesi, kemâl-i merak ve dikkatle okunması öyle bir hadisedir ki, bizler gibi binler adam hapse girse, hattâ idam olsalar, din-i İslâm cihetiyle yine ucuzdur. Hiç olmazsa küfr-ü mutlaktan ve irtidattan en mütemerridleri bir derece kurtarır, meşkûk bir küfre çıkarır, mağrurâne ve cüretkârâne tecavüzlerini tâdil eder.

Mahkemede son söz olarak yüzlerine söylediğim bu cümle, "Milyonlar kahraman başlar feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun" ile, bizim nihayete kadar sebat edeceğimizi dâvâ etmişiz. Bu dâvâdan vazgeçilmez. İçinizde vazgeçecek yok ümit ediyorum.”(şualar sh.338)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Geri: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePtsi Ekim 20, 2008 9:07 pm

“Bana hücum eden garzkarların en esaslı sebebi Mustafa kemal in dostluğu ve tarafgirliği vesilesiyle beni eziyorlar….. "Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker başında çalışan cesur zabitlerin zaferleri ve şerefleri Mustafa Kemal'e verilmez; belki kusurlar, hatâlar yalnız ona verilir"diye beni onu sevmemekle itham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve şereflerini kırmakla itham edip, onlara hain-i millet nazarıyla bakıyorum….evet çok emarelerle bildikki ;bana hücum edenleri tahrik eden Mustafa kemal e itirazımdır ve ona dost olmadığımdır…..ben onun dostluğunu bırakıp , onun yerine ,ehemmiyetli bir zamanda içinde bulunduğum ve tesirli hizmet ettiğim o ordunun dostluğunu aldım.”(Emirdağ lahikası-1 sh.284-285)

“İşte hak ve hakikatin bu düstur-u esasiyesine bütün bütün muhalif olarak müsbet terakkiyat ve hasenat o müthiş başlara ve menfî icraat ve seyyiat bîçare milletlerine verilmesiyle, nefret-i âmmeye lâyık olan o şahıslar- istidrac cihetiyle -ehl-i gaflet tarafından bir muhabbet-i umumiyeye mazhar olurlar.”(şualar sh.594)

“Denizli müdafaatında izahı ve ispatı bulunan bir meselenin kısacık bir hülâsasıdır.

Bir dehşetli kumandan dehâ ve zekâvetiyle ordunun müsbet hasenelerini kendine alıp ve kendinin menfî seyyielerini o orduya vererek, o efrad adedince haseneleri, gazilikleri bire indirdiği ve seyyiesini o ordu efradına isnad ederek onların adedince seyyieler hükmüne getirdiğinden, dehşetli bir zulüm ve hilâf-ı hakikat olmasından, ben kırk sene evvel beyan ettiğim bir hadîsin o şahsa vurduğu tokada binaen, sâbık mahkemelerimizde bana hücum eden bir müddeiumumîye dedim: "Gerçi onu hadîslerin ihbarıyla kırıyorum, fakat ordunun şerefini muhafaza ve büyük hatalardan vikaye ederim. Sen ise, birtek dostun için, Kur'ân'ın bayraktarı ve âlem-i İslâmın kahraman bir kumandanı olan ordunun şerefini kırıyorsun ve hasenelerini hiçe indiriyorsun" dedim. İnşâallah, o müddeî insafa geldi, hatâdan kurtuldu.”(şualar sh.594)

Demek onu medh etmek orduyu ve ecdadı zemmetmektir.hem bir önceki ifade ilede hain –i milleti vasfıyla tavsif oluyor.

“Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasında mağlûp olduğunuz zaman kuvvete müracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduğu, hak kuvvette olmadığı sırrıyla, dünyayı başıma ateş yapsanız, hakikat-i Kur'âniyeye feda olan bu baş size eğilmeyecektir.”(mektubat sh.424)

yine bediüzzaman hazretleri aynı cereyana hitaben diyorki:” o zalim dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: "Sen, yirmi senedir birtek defa takkemizi başına koymadın. Eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetinle bulundun. Halbuki on yedi milyon bu kıyafete girdi."

Ben de dedim: On yedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense, azîmet-i şer'iye ve takvâ cihetiyle, yedi milyar zatların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim.”(şualar sh.280)

“Madem hakikat budur; biz de bütün kuvvetimizle deriz :Ey dinini dünyaya satan ve küfr-ü mutlaka düşen bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapınız. Dünyanız başınızı yesin ve yiyecek. Yüzer milyon kahraman başlar feda oldukları bir kudsî hakikate başımız dahi feda olsun! Her ceza ve idamınıza hazırız.!”(şualar sh.280)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Geri: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePtsi Ekim 20, 2008 9:08 pm

“Kardeşlerim, madem bir kısmın mâhiyetleri bu tarzdır; onlara o kısma teslim olmak, bir nevi intihardır, İslâmiyetten pişman olmaktır, belki dinden insilâh etmektir.”(şualar sh.335)

yine aynı muhatablarına hitab eden ve onlardan uzak durduğunu anlatan üstad bediüzzaman ın hitabından bazı ifadeleri de aynen şöyledir:

“Evet, hakikî Türklerle pek hakikî dostâne ve uhuvvetkârâne münasebettar olduğum halde, böyle sizin gibi frenkmeşreplerin Türkçülüğüyle hiçbir cihette münasebetim yoktur.(mektubat sh.430)

“her bir hükümette muhalifler var. Âsâyişe ilişmemek şartıyla, kanunen onlara ilişilmez. Ben ve benim gibi dünyadan küsmüş ve yalnız kabrine çalışanlar, elbette bin üç yüz elli senede, ecdadımızın mesleğinde ve Kur'ân'ımızın daire-i terbiyesinde ve her zamanda üç yüz elli milyon mü'minlerin takdis ettiği düsturlarının müsaade ettiği tarzda hayat-ı bâkiyesine çalışmayı terk edip, gizli düşmanlarımızın icbarıyla ve desiseleriyle, fâni ve kısacık hayat-ı dünyeviyesi için, sefihâne bir medeniyetin ahlâksızcasına, belki bir nevi bolşevizmde olduğu gibi vahşiyâne kanunlara, düsturlara tarafdar olup onları meslek kabul etmekliğimiz hiç mümkün müdür? Ve dünyada hiçbir kanun ve zerre miktar insafı bulunan hiçbir insan bunları onlara kabul ettirmeye cebretmez. Yalnız o muhaliflere deriz: Bize ilişmeyiniz, biz de ilişmemişiz.

İşte bu hakikate binaendir ki; Ayasofya'yı puthane ve Meşîhatı kızların lisesi yapan bir kumandanın keyfî kanun namındaki emirlerine fikren ve ilmen taraftar değiliz. Ve şahsımız itibarıyla amel etmiyoruz.(şualar sh.394)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir
Anonymous



Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Geri: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePtsi Ekim 20, 2008 9:08 pm

İBRET ÖRNEĞİ



İşte mezkur açık kaideleri aşarak, bediüzzaman bu tevilleriyle Mustafa kemale ve rejimine hücum ediliyor diyerek ve kanunu geçmişe şamil kılarak ve sarih olmayan külli ifadeleri açık şekle çevirip isim ilave ederek yazılan bir mahkeme kararından şayan-ı dikkat ve ibret bir örneği dikkatinize sunuyoruz.





26/12/1985 tarih ve 85/114 esas 85/186 karar sayılı İzmir devlet güvenlik mahkemesinin kararının bir kısmı aynen şöyledir.



Yukarıdaki örnekten anlaşılacağı üzere;



Deccal ahir zamanda ahir zamanda gelecek ve hz Muhammed in peygamberliğini inkar edip islamiyeti tahribe çalışacak ve dünyayı fesada verecek çok kötü ve dine ait hiçbir gerçeği Allah ın varlığına hiçbir delili kabul etmemek yolunda olan dehşetli bir şahıs hakkındaki hadislerde bahsedilen şahsın ****** olduğunu zaman göstermiştir.****** İslamların deccalı olan süfyandır



****** İslam şeriatının tahribine çalışmıştır,mağrur,firavunlaşmış Allah ı unutmuştur.



Bir zaman gelecek Allah Allah diyen kalmayacak hadisine uygun olarak ****** zamanında Allah Allah diyen tekke zikirhane ve medreseler kapatılmış,ezan Türkçe okunmuştur.



İslam deccalı ölünce ona hizmet eden şeytan İstanbul dikilitaş da o öldü diye bütün dünyaya bağıracak,hadisine uygun olarak ****** ün ölümü radyo ile dünyaya duyurulmuştur.



Süfyan su içecek eli delinecek hadisi ****** ün rakıya mübtela olacağını bu yüzden hasta olacağını ve israf yapacağını göstermiştir.



Ahir zamanın dehşetli bir şahsı sabah kalkar alnında bu kafirdir yazılmış olur.hadisine uygun olarak ****** kanun zoru ile herkese şapka giydirmiştir.fakat şapka da secdeye gittiği için istemeyerek giyenler kafir olmamışlardır.



Ahir zaman da deccal gibi bir kısım şahıslar kendilerine secde ettirecekler.hadsine uygun olarak ****** kendisine ve heykellerine baş eğdirmektedir.





Fitne-i ahir zaman o kadar dehşetlidir ki kimse nefsine hakim olmaz hadisine uygun olarak ****** devrinde dans,tiyatro gibi kadınlı erkekli oyunlar ,gayrı meşru oyun ve eğlenceler,büyük günahlar ve adetler ortaya çıkmıştır.



****** devrinde ordu ve millet tarafından yapılanlar haksız olarak ****** ün şahsına mal edilmiştir.



****** devrinde kanun perdesi altında herkesin vicdanına mukaddesatına kıyafetine müdahale edilmiştir.



Millet mağlubiyet hengamında gizli ve dehşetli mahiyetine bakmayarak ****** ü alkışlayıp başına koymuştur.fakat ordu ve dindar millet gerçeği görecek ve ****** ün yaptığı bu dehşetli tahribatı tamire çalışacaktır.



****** fiilleriyle İslamiyet an aneleri aleyhinde çalışmıştır.

Artaütrk ayasofya camiini puthaneye meşihat dairesi Osmanlı devleti nin diyanet dairesini kız lisesine cevirmiştir.



İşte aynı şekliyle ve şahıs ismi açıkça ve tekraren zikredilerek ve bediüüzaman a atfedilerek yapılan bu beyan herhalde hayretle karşılanacak acib ve garip bir tevcihdir.bu şekilde bir tatbikatın da bediüzzaman afyon mahkemesinde makam-ı iddia tarafından yapıldığını görerek gerekli cevabı vermiştir.



Makam-ı iddia şöyle demişti “süfyan ce bir İslam decalı Mustafa kemal olduğu beşinci şuadan anlaşılıyor.



İşte hakikat böyleyken, Afyon Mahkemesi, adalet namına değil, belki o ölmüş adamın muhabbeti taassubuyla, eski harfle de neşredilen kararnamenin âhirinde, bizi mahkûm etmek için en mühim sebep savcının garazkârlığı sebebiyle mahkeme heyeti demişler ki:

"Said ve arkadaşları, Mustafa Kemal'e din yıkıcı, süfyan demişler ve kalblerdeki sevgisini bozmaya çalışmışlar. Onun için mahkûm ediyoruz."

Acaba ölmüş gitmiş bir adamın şahsına karşı bin defa böyle itiraz da olsa umumî bir dâvâ oluyor. Mahkeme-i adalet buna dair böyle bir hükmü vermek, elbette pek acip bir mânâ iş içinde var.

Risale-i Nur'un mahrem bir parçasında elli sene evvel bir hadîsin tefsirinde, cebrî kanunlarla şapkayı giydiren ve din-i İslâmı bu mübarek Türk milletinden kaldırmak için Lozan Muahedesinde söz veren ve pek şiddetli ve dehşetli hücumlarına rağmen hiçbir hakikî Müslüman Türkü Protestan yapamayan vemillet-i İslâm için pek çok zararlı olduğunu ef'âliyle ispat eden ve hadis-i şerifin haber verdiği o müthiş şahıs kendisi olduğunu, hayat ve mematıyla gösteren Mustafa Kemal'e bir mahrem eserde "din yıkıcı, süfyan" dediğimizi ve "kalblerdeki sevgisini bozmaya çalıştığımızı" isnad edip kararnamede mahkûmiyetimize sebep olduğunu ve Mahkeme-i Temyizin Afyon Mahkemesinin bu haksız kararını bozmasıyla yeniden görülmeye başlanan dâvâ af kanunu çıkmasıyla, dosyalarıyla ve bütün Nur eserleriyle çürütülmek için mahzene atıldığını ve bilâhare Adliye Bakanlığınca, Sungur'un keşide ettiği telgrafı üzerine, bütün eserlerin verilmesine emir verildiği halde hiçbiri iade edilmeyerek yeniden suç mevzuu olanlarını tefrik etmek, belki tamamını suç mevzuu yapmak istemeleriyle Risale-i Nur'un tam serbestîsine mâni olmak istediklerini bildiren ve üç seneden beri bizi aldatan böyle eşhasa Nurun işlerini bırakmamak için Başbakan ve Adliye Bakanının nazar-ı dikkatlerine arz edilmek üzere bu meâldeki adaletperver Demokratlara istida yazılması, vatan ve millet menfaatine lüzumu var.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mektubat
Ehli Tahkik
Ehli Tahkik
mektubat


Mesaj Sayısı : 155
Yaş : 43
Nerden : MEDİNE
Kayıt tarihi : 17/10/08

Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Geri: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePtsi Ekim 20, 2008 11:45 pm

Allah razı olsun abicim ziyade istifade ettim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
zümrüt
CEMAAT
CEMAAT
zümrüt


Mesaj Sayısı : 310
Yaş : 43
Nerden : Almanya
Kayıt tarihi : 18/10/08

Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Empty
MesajKonu: Geri: Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz   Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz Icon_minitimePerş. Ekim 23, 2008 12:29 am

Bende cok seyi yeni yeni ögreniyorum, allah dan buraya düsmüsüm.... Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Risale-i Nurda Mustafa Kemal Hakkında Bilgi Verirmisiniz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Risale i Nurda Ebced ve Cifir ilimi ile alakadar bilgi verebilirmisiniz?
» lahikalar icin neden suunat eseridir deniliyor?Bilgi verirmisiniz?
» RİSALE İ NURDA TOKATLAR KİMLER DAVAYA İHANETTE NE HALE GELİR?
» HZ. MEHDİ'NİN ÜÇ VAZİFESİ HAKKINDA
» Müzik ve Çalgı Hakkında İslami Tesbitler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RİSALE-İ NUR FORUM  :: HAKKIMIZDA MERAK ETTİKLERİNİZ İSTİŞARE VE MEŞVERET PLATFORMU :: RİSALE-İ NUR SORU CEVAB-
Buraya geçin: